TBMM Başkanı Bülent Arınç, Bilim Sanat Felsefe Akademisi Siyaset Okulu'nda ilk dersi verdi. Arınç, burada yaptığı konuşmada, ülkede sun'i gündem oluşturulmaya çalışıldığını kaydederek, "Milletin aş, iş ve huzurdan başka gündemi yok. Milletimizin 'Rejim krizi var, devlet elden gidiyor' diye ortalığı bulandırmaya çalışanlarla ilgisi yok" dedi. BSF Akademisi'nin Siyaset Okulu'nun açış konuşmasını yapan BSF Genel Koordinatörü Yusuf Kaplan, Türkiye'de daha nitelikli, daha düzeyli, daha ufuk ve vizyon sahibi siyasetçiler yetiştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla böyle bir proje başlatma gereği duyduklarını belirtti.
SİYASET YENİ DİLE KAVUŞTU
Daha sonra akademinin ilk dersini veren Arınç, Bilim Sanat Felsefe Akademisi'nin organize ettiği Siyaset Okulu'nun açılışında olmaktan mutlu olduğunu dile getirdi. Geçmişe dayalı siyaset anlayışının tarihe gömüldüğünü kaydeden Arınç, "Yıllar önce yıpranmış ve itibarını kaybetmiş siyaset kurumu artık kendini yenilemiştir. Milletimiz köhnemiş siyaset anlayışını 3 Kasım 2002'de sandığa gömmüştür. 3 Kasım 2002 tarihi bir devrin kapandığının halk tarafından ilanıdır. Bugün yeni bir anlayış vardır. Yepyeni algılama, yepyeni bir siyaset dili vardır artık. Herkesin buna göre kendini ayarlaması gerekir. Yeni siyaset yapmak isteyenlerin artık siyaset literatürünün de, siyaset yapma şekillerinin de değiştiğini iyi öğrenmesi gerekir. Milletin aş, iş ve huzurdan başka gündemi yok. Milletimizin 'Rejim krizi var, devlet elden gidiyor' diye ortalığı bulandırmaya çalışanlarla ilgisi yok" diye konuştu.
Boğaziçi Üniversiteliler Mezunları Derneğinin (BURA) Sepetçiler Kasrı'nda yapılan olağan genel kurul toplantısında da konuşan Arınç, BURA için de övgü dolu ifadeler kullandı. BURA'nın ideolojik çatışmalardan ve ideoloji gömleğinden uzak olduğunu vurgulayan Arınç, "Giyimlerimizle, kuşamlarımızla, inançlarımızla, etnik farklılıklarımızla bunların her birini
zenginlik olarak görüp, bu zenginliklerin toplumda yaşamasını arzu eden insanlarız" dedi.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne de değinen Meclis Başkanı, "Başörtüsüyle Atatürk büstüne çelenk koymak isteyen hanımefendiye karşı ne kadar haşin, ne kadar korku ve endişe dolu bakışlar vardı bazılarında. Gerçekten Türkiye adına üzülmemek mümkün değil" diye konuştu.