|

Şimdi de iyi gazeteci kötü gazeteci andıcı

Nokta dergisinin bu haftaki sayısında Genelkurmay'ın yeni 'akredite' listesine yer verildi. Medya kuruluşları ve gazeteciler, TSK hakkında yazdıklarına göre 'güvenilir' ve 'güvenilmez' diye ikiye ayrıldı.

İstanbul
00:00 - 8/03/2007 Perşembe
Güncelleme: 02:07 - 8/03/2007 Perşembe
Yeni Şafak
Şimdi de iyi gazeteci kötü gazeteci andıcı
Şimdi de iyi gazeteci kötü gazeteci andıcı

Genelkurmay, 'akredite' listesini değiştirdi. Yeni listede TSK'nın faaliyetlerine davet edilmeyecek isimlere 'güvenilir olmayan, olumsuz' listesinde yer verilirken, hedefin, “bu isimlerin itibar görmemesini sağlamak” olduğu belirtildi. Nokta dergisi, Genelkurmay'ın yeni 'medya değerlendirme ve akreditasyon' çalışmasını açıkladı. Derginin kapak konusu olan Ahmet Şık imzalı haberde, yeni çalışma, 28 Şubat döneminde basın - yayın kuruluşları ve çalışanları hakkında hazırlanan “andıç”a benzetildi.

Habere göre, Genelkurmay Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü'nce hazırlanıp Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Salih Zeki Çolak'ın onayıyla Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Ergin Saygun'a gönderilen, “Akredite Basın ve Yayın Organları Yeniden Değerlendirmesi” konulu üç sayfalık yazıda, “akreditasyon uygulamasının 1997 yılında başlatıldığı” hatırlatılıyor.

CASUSLUK TEHLİKESİ!

Yazıda, “bazılarının güvenilir olduğu, bazılarının güvenilir olmadığı sonucundan hareketle güvenilir basın-yayın kuruluşlarının yer aldığı bir 'Akreditasyon Listesi' oluşturulmuştur” deniliyor.

Akreditasyonun gerekçesi de, “gazetecilerin casusluk da yapabilecekleri” endişesiyle açıklanıyor: “Güvenilirlik düzeyi düşük basın-yayın kuruluşlarının TSK bünyesinde gerçekleştirilen faaliyetlere katılımı kısıtlanmış ve anılan faaliyetlere ancak güvenilirlik denetiminden geçen basın kuruluşları mensuplarının katılımı sağlanmıştır. Böylelikle, TSK'nın basın faaliyetlerinin; bölücü ve yıkıcı akımlara destek veren basın kuruluşları mensuplarının provokasyon ve kamuoyunu kasıtlı olarak yanlış bilgilendirme girişimlerinden korunması ile bunların askeri bölge, birlik ve tesislere girerek istihbarat elde etmeleri ve bunu bölücü-yıkıcı unsurlara iletmeleri ve askeri birlik, tesis, malzeme ve personele zarar vermelerinin engellenmesi amaçlanmıştır.”

HEDEF 'İTİBARSIZLAŞTIRMAK'

Yazıda, “güvenilir olmayan” sınıfına alınan basın kuruluşları ve gazetecilerle ilgili şu ifade de dikkat çekiyor: “Güvenilir olarak değerlendirilmeyen basın-yayın kuruluşlarına akreditasyon verilmeyerek bunların kamuoyunda itibar görmemesi sağlanmıştır.”

KARŞITLAR VE YANLILAR

Yazının EK-A bölümünde, basın-yayın kuruluşlarını sermaye yapıları, politik tutumları ve yazar kadrolarıyla inceleniyor, son bir yılda TSK hakkındaki haberler olumlu ve olumsuz olmak üzere sınıflandırılarak, bir değerlendirme yapılıyor. Bu değerlendirme, 'güvenilir' sayılan bir gazetenin bütün yazarlarına 'güvenilirlik' sağlamadığını da ortaya koyuyor. Akredite gazetelerin TSK'nın basına açık faaliyetlerine davet edilmemesi gereken “TSK karşıtı” yazarları tek tek sıralanıyor. Yazıda, “askerin siyasete müdahalesine” ve “askeri harekâtlara” karşı olan yazarlar ile “TSK yanlısı” yazarlar da sıralanıyor.


Neden isim yayınlamadık

Akreditasyon yazısında, bazı isimlerin kamuoyunda itibar görmemelerini sağlamak için 'güvenilmezler' listesine alındığı belirtildikten sonra, bu isimler tek tek sıralanıyor. 'İtibarsızlaştırma' amacına hizmet etme payı çok küçük de olsa, bu isimleri yayınlamamayı tercih ediyoruz.


Gizli patron Tuncay Özkan

Yazıda, Kanaltürk televizyonu “izlenmesi ve akreditasyonunun devam edip etmemesine karar verilmesi” gereken bir kanal olarak nitelendirilirken, sahipleri başka isimler görünmesine rağmen, “gizli sahibi”nin Tuncay Özkan olduğu belirtiliyor. Yazıda, Özkan'ın da, “TSK'nın basına açık toplantılarına davet edilmeyecek” gazeteciler arasında sayılması dikkat çekiyor.



17 yıl önce