|

Kıbrıslı Ayfer'in fendi Blair'i yendi

Yaklaşık 300 bin Türkün yaşadığı İngiltere'de Avam Kamarası'na seçilmesine kesin gözüyle bakılan İşçi Partili Kıbrıs asıllı milletvekili adayı Ayfer Orhan, Blair'e rağmen parti içinde hızlı adımlarla yükseliyor

Gülden Kılıç
00:00 - 11/03/2007 воскресенье
Güncelleme: 02:06 - 11/03/2007 воскресенье
Yeni Şafak
Kıbrıslı Ayfer'in fendi Blair'i yendi
Kıbrıslı Ayfer'in fendi Blair'i yendi

Kıbrıs'ta doğan ve 5 yaşında ailesiyle birlikte İngiltere'ye göç eden Kıbrıslı Türk Ayfer Orhan (48), Avam Kamarası'na girmeye hazırlanıyor.

Uzun yıllar İngiltere İşçi Partisi içinde politika yapan Enfield Belediye Meclis üyesi Ayfer Orhan, kazanma şansı çok yüksek bir bölgeden partisinin gelecek seçimlerde milletvekili adayı olarak belirlendi. İşçi Partisi Genel Başkanı Tony Blair'in muhalifi olmasına rağmen milletvekili adaylığı kesinleşen Ayfer Orhan, İngiltere'de yaşayan Türklerin sesi olacak.

Büyük çoğunluğu Londra'da olmak üzere yaklaşık 300 bin Türk'ün yaşadığı İngiltere'de ilk defa bir Türk, milletvekilliğine bu kadar yakın. Üniversitede sanat ve grafik tasarımı eğitimi alan ve ilk evliliğinden iki çocuğu bulunan Orhan, 2006 yılında İngiltere'de yaşayan Türk gazeteci Mustafa Çetinkaya ile hayatını birleştirdi. 2006'nın son günlerinde milletvekili adayı olarak seçilen Orhan, İşçi Partisi'nin 2009'daki genel seçimler öncesi adaylığını duyurduğu ilk isim oldu. Londra'ya 25 kilometre uzaklıktaki Hamel Hampstead Bölgesi İşçi Partisi milletvekili adayı olan Ayfer Orhan, İngiltere'de kadın ve kadın politikacı olmanın zorluklarını Yeni Şafak'a anlattı:


- Politikaya nasıl girdiniz ve hangi aşamalardan geçerek buraya geldiniz?

1980'lerin sonlarına doğru Margaret Thacher politikaları nedeniyle İngiltere'de yaşayan bir çok insan zor günler yaşamaya başladı. İnsanlar yığınlarla işsiz kalmaya, evlerini kaybetmeye başladılar. Bu dönemde koleji yeni bitirmiştim ve 1988'de İşçi Partisi'ne katılmaya karar verdim. O yıllarda Türkler politikaya karşı pek ilgili değillerdi. Partide bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda insan çalışırdık. Türkler aday olmazlar hatta oy bile kullanmazlardı. Çalışanlara karşı bu derece ağır politikaların uygulanması partiye daha fazla sarılmama ve aktif olarak çalışmama yol açtı. 5-6 yıl parti içinde çalıştıktan sonra arkadaşlarım, daha iyi noktalara gelmem gerektiğini söyleyerek beni hazırlamaya başladılar. Oturduğum Enfield Bölgesi'nde Belediye Meclisi'ne aday oldum ve kazandım.


- İngiltere'de bir Türk kadını olarak politika yapmanın zorlukları ve kolaylıkları neler?

İngiltere'de kadınların, etnik kökenlilerin ve bedensel özürlülerin de diğer insanlar kadar politikaya katılma ve başarılı olma yolları açıktır. İngiltere'de politika liderlerin meydan mitingleri yoluyla yapılmıyor, seçim bölgesinde bulunan onbinlerce insan ile yüz yüze görüşmek sorunlarını dinlemek ve çözüm üretmekten geçiyor. Çıkan tüm yasa ve değişiklikler konusunda politikacının bilgisinin olması gerekir ve en az da bir konuda da uzman olmak politikacının görevleri arasında yer alır.


- İngiltere'de Türklerin geleceği parlak mı?

Londra'ya göçmen olarak gelen Kıbrıslılar ve Türkiyeliler arasında en zor koşulları ilkler yaşadı. Tüm diğer işlerde olduğu gibi politikada da örnek alacağımız, bize yol gösteren insanlarımız yoktu. Son belediye seçimlerinde onlarca insan aday oldu ve çoğu da kazandı. Geçen dönem ilk defa Parlamento'ya aday olduğumda insanlarda belediye meclisleri ile yetinmeme, mutlaka parlamentoya birini gönderme eğilimi gelişti. Gelecek seçimlerde güçlü bir yerden aday seçilmem de sanırım İngiltere de parlamentoya girmemizin hayal olmadığı düşüncesine yol açtı. Eminim gelecek genel seçimler için bir çok Türk politikacı aday olmak için çeşitli siyasi partiler içinde yarışacak ve başarılı olacaktır. İngiltere'de yaşayan Türkler açısından parlamentoya milletvekili göndermek, toplumun sosyal ve ekonomik olarak Birleşik Krallık'da geldiği yeri perçinlemesi açısından da sembolik değer taşıyor.


- Parlamentoya girerseniz neler yapabilmeyi planlıyorsunuz?

Milletvekilliğini kazanırsam önceliğim partime oy veren, bana güvenen insanların orada en iyi şekilde temsil edilmelerini sağlamak ve bu bölgeyi İşçi Partisi'nin her zaman kazanacağı güçlü bir bölge haline getirmek olacaktır. Bunun yanında uzun yıllardır eğitim sektöründe çalışıyorum, bu konuda çok fazla tecrübem oldu. Eğitim alanında parlamento içinde ve dışında bir çok görevler almak isterim. Ayrıca uluslararası politika konuları da ilgi alanıma giriyor. Önümüzdeki dönemde de Kıbrıs, Türkiye ve AB ülkeleri arasında çalışılması gereken çok mesele olacağa benziyor.


- Aday olduğunuz yer ve seçilme şansınızı nasıl görüyorsunuz?

İngiltere'de dar bölge seçim sistemi var. Bir anlamda Türkiye'deki belediye başkanı seçimleri gibi. Her parti yaklaşık 100 bin nüfusu olan bölgeler için birer aday belirliyor. Sandığa giden seçmenler en çok hangi partiye oy verirlerse o partinin adayı beş yıllığına parlamentoya gidiyor. İki dönem İşçi Partisi'nin elinde olan Hemel Hampstead Bölge Milletvekilliği, 499 oy farkla, Muhafazakar Parti'ye geçmişti. Değişen seçim bölgesi sınırlarından dolayı aradaki oy farkı son seçimde 181'e düştü. İşçi Partisi'nde Hemel Hampstead tüm ükede kazanılma önceliği olan bölgeler arasında sekizinci sırada. Yaklaşık üç aydır çalışıyorum ve daha önümüzde uzun bir süre var. Aday olma hakkını çok çalışarak kazandım. Çalışıp parlamentoya girme hakkını da kazanacağım.


- Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri sizce ne durumda?

Türkiye Cumhuriyeti, AB sürecine girdiği dönemden itibaren büyük gelişim ve değişimler yaşadı. Potansiyeli olan güzel ve büyük bir ülke Türkiye. Bu nedenle sorunları da küçük olmayacaktır. Çalışkan insanlar ve yaratıcı politikalarla gelişmiş ülkeler arasındaki yerini çok uzak olmayan bir gelecekte alacağına inanıyorum.


17 лет назад