Yaşını başını almış eski İspanyol komünisti, günümüzün büyük ilaç şirketinin yöneticisi olan Max, Paris'te modern bir hastanede ölümcül bir hastalığın pençesinde yaşam savaşı vermektedir. Bir tümörü vardır ve akli dengesi bozulmuştur. Hastalığın seyri yüzünden tüm aile Madrid'den Paris'e taşınır. Arjantin'de yaşayan küçük oğlu Victor da babasını ziyarete gelenler arasındadır. Oğulların, kızların ve eşlerinin kafaları kendi dertleriyle öylesine meşguldür ki, Max'in paranoya ürünü olduğunu düşündükleri kuruntularıyla pek ilgilenmezler.
Max çevresini sarmış bu kalabalığa güvenmemekte, sürekli olarak "Rancel" adında birisine ulaşması gerektiğinden söz etmektedir. Çoktan miras hakkında ağız dalaşına başlamış olan diğer akrabaların aksine, Victor, babasının niye bu kadar korktuğunu anlamaya kararlıdır ve rahatsız olduğu görülen o zihnin ardında nelerin yattığını öğrenmek için onun suç ortağı olur. Babasının anlattıklarını araştırırken, aile geçmişiyle ilgili gerçekleri de öğrenecektir.
İspanyol sinemasının başarılı örneklerinden biri olarak görülen 'Sınırsız Kentte', 22. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nin "Kapanış Filmi" olarak gösterildi ve en çok ilgi toplayan filmlerinden biri olmayı başardı.
