Çin Devlet Konseyince yayımlanan ABD'nin insan hakları durumu ile ilgili raporda, Amerikan, İngiliz ve Fransız kaynaklarına dayanılarak bu ülkenin ciddi insan hakları ihlallerinde bulunduğu ileri sürüldü.
Raporda, ABD'nin başka ülkelere karşı insan hakları ile ilgili suçlamalarda bulunurken, kendi durumunu göz ardı ettiği ve insan hakları alanında çifte standart ve hegemonya uyguladığı görüşü savunuldu.
Amacı “insanların ABD'deki durumu daha iyi anlamalarına yardımcı olmak” şeklinde ifade edilen raporda, ABD'nin silahlı gücüne güvenerek başka ülkelerin egemenliklerini ihlal ettiği ve bu ülkelerde insan hakları ihlalleri yaptığı suçlamasına yer verildi.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın raporunda 190 ülke ve bölgedeki insan hakları durumu ile ilgili suçlamalar yapılırken, ABD'deki duruma değinilmediğine işaret edilen raporda, bu ülkenin 2003'te Irak?ta başlattığı savaşta çok sayıda masum Iraklı sivilin öldüğünün altı çizildi.
Johns Hopkins Üniversitesi'ne bağlı Bloomverg Kamu Sağlığı Okulu'nun tahminlerine göre, Irak?ta Mart 2003'ten bu yana 655 bin Iraklı sivilin öldüğüne dikkat çekilen raporda, Washington Post gazetesinin 11 Ekim günkü sayısında bunun Irak'ta günde ortalama 500 şiddete bağlı beklenmeyen ölüm olayı yaşandığı anlamına geldiği şeklinde yorumlandığı hatırlatıldı.
Raporda BBC'nin haberinden yapılan alıntıda, 19 Kasım 2005 günü bir Amerikan askerinin yola yerleştirilen bombanın patlaması sonucu ölmesi üzerine ABD birliklerinin Irak'ta bir mahallede yaptığı arama sırasında 24 kişinin öldürüldüğü ve bu kişiler arasında 76 yaşında engelli bir yaşlı, üç yaşında bir çocuk ve yedi kadının bulunduğu kaydedildi.
Raporda, ABD'nin Irak ve Afganistan'daki savaşlar sırasında hapishanelerdeki tutuklulara sistemli taciz uygulayarak Cenevre Anlaşması'nı açıkça ihlal ettiği de savunuldu.
ABD'de insanların can, mal ve kişisel güvenliklerinin güvencede olmadığı ifade edilen raporda, ABD Adalet Bakanlığı'nın 10 Eylül'de açıkladığı verilere göre, ülkede 2005 yılında 5.2 milyon şiddet suçu yaşandığı ve bu sayının bir önceki yıla göre yüzde 2.5 artarak, son 15 yıldaki en yüksek seviyeye geldiği kaydedildi.
Raporda aynı bakanlık tarafından açıklanan istatistiklere dayanılarak, 2005'te 12 yaş ve üzerindeki Amerikan vatandaşlarının 23 milyon suç olayı yaşadığı ve bu yaş grubundaki her 1000 kişiden birinin tecavüz veya cinsel tacize uğradığı, bir kişinin yaralandığı ve üçünün gasba uğradığı belirtildi.
ABD'deki yürütme ve yargı organlarında insan hakları ihlallerinin yaygın olduğu ileri sürülen raporda, Washington Post gazetesinde yer alan bir kamuoyu araştırması sonucuna göre, Amerikan vatandaşlarının üçte ikisinin FBI ve diğer benzer birimlerin vatandaşların kişisel haklarını ihlal ettiğini düşündükleri ifade edildi.
Amerikan vatandaşlarının terörizmle mücadele gerekçesi ile ciddi insan hakları ihlallerine maruz kaldığı savunulan raporda, ABD'nin demokrasi rehberi olduğu iddia edilmesine rağmen, bu ülkedeki demokrasi modelinin “paranın konuştuğu” bir sistem olduğu görüşüne yer verildi.
Siyaset bilimcilerin USA Today gazetesinde yer alan açıklamasında, 1 milyon dolardan daha az parası olanın Temsilciler Meclisi'ne seçilme şansı bulunmadığı kaydedilen raporda, aynı gazetenin haberine göre başarılı bir Senato kampanyasının ortalama 7 milyon dolara mal olduğu ve 2006'daki bütün kampanyalar için 2.4 milyar dolar harcandığı belirtildi.
Raporda, CNN televizyonunda yayımlanan bir kamuoyu araştırması sonucuna göre, araştırmaya katılanların yüzde 74'ünün ABD Kongresi'nin sıradan Amerikalıların sorunlarıyla uğraşmadığını, yüzde 79'unun da büyük iş çevrelerinin yönetimin kararlarında önemli etkisi olduğunu düşündüğü kaydedildi.
Raporda, ABD Nüfus Bürosu'nun 29 Ağustosta açıkladığı verilere göre, ABD'de nüfusun yüzde 12.6'sı olan 37 milyon kişinin ve 7.7 milyon ailenin yani her sekiz aileden birinin yoksulluk içinde yaşadığına dikkat çekildi.
Etnik azınlıkların Amerikan toplumunun alt katmanında yaşadığı savunulan raporda, ABD Nüfus Bürosu'nun Kasım 2006'da açıkladığı 2005 verilerine göre, beyazların gelirinin siyahlardan yüzde 64, İspanyol göçmenlerinden de yüzde 40 fazla olduğunun altı çizildi.
Irk ayrımcılığının Amerikan adalet sisteminde de ciddi bir sorun olduğu savunulan raporda, Ulusal Kent Birliği'nin raporuna göre 12 suç kategorisinde siyahlara beyazlardan daha fazla ceza verildiği iddia edildi.
