Demokratik Toplum Partisi (DTP) Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, Adalet Bakanlığı ve Hükümete PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'ın zehirlendiğinin yönündeki iddiaların doğruluğunu sorarak, eğer böyle bir şey varsa bunun Türkiye'nin geleceğini karartacağını savundu. Tuğluk, böyle bir olayın doğuracağı sonuçların çok büyük olacağını öne sürdü. Önceki gün İtalya'nın Başkenti Roma'da PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'ın avukatları ve Fransız Doktor Pascal Kintz yaptıkları basın toplantısında, Öcalan'ın saç örnekleri üzerine yapılan inceleme soncunda zehirlendiği sonucuna vardıklarını ifade etmişlerdi.
Bu açıklamalar üzerine bir basın toplantısı düzenleyen DTP Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk Öcalan'la ilgili iddiaların doğru olması durumunda büyük sorunların çıkacağına işaret etti. Tuğluk, “Böyle bir şey olursa bu bir provokasyondur. Kim böyle bir sürece girmişse ülkenin geleceğini karartmıştır demektir. Türkiye'nin güçlenmesini istemeyenler Türkiye'yi sevmeyen böyle bir şey yapabilir” dedi. İddialarla ilgili araştırma yapılmasını isteyen Tuğluk, “Öcalan'a ilişkin bu iddiaların derhal ve hiç bir tereddütte yer bırakmayacak şekilde bir araştırma yapılmasını ve sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılmasını talep etmekteyiz” diye konuştu.
“Öcalan'a kimyasal ve radyoaktif bir saldırı var ise bunun sonuçlarının hiç kimsenin hesap edemeyeceği kadar ağır olacağı” tehdidinde bulunan DTP Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, “DTP olarak, Abdullah Öcalan'ın şahsına yapıldığı belirtilen bu saldırının ülkemizin iç barışına yöneltilmiş akıl almaz bir saldırı anlamına geleceğini düşünüyor, ciddi ve tehlikeli buluyoruz” diye konuştu. Tuğluk şöyle konuştu: “Yapılan açıklama Abdullah Öcalan'ın sağlığına ve yaşamına yönelik bir saldırının olduğunu göstermektedir. Bu doğruysa, devletin sorumluluğu altında bilinçli ve planlı bir cinayet işleniyor demektir.”
Tuğluk, 28 Şubat'ta yapılan Olağanüstü Kongre hakkında Ankara Cumhuriyet Savcılığı'nın açtığı soruşturmaları da eleştirerek, “Konuşmanın bütünlüğüne bakıldığında konuşmada sorun olmadığı görülür. Önyargı ile partiye bakılıyor. Tecrit edilmek isteniyor. 8 madde şeklinde okuduğum bir metnin tek maddesindeki bir kelimeye takılarak soruşturma açılıyor. Türkiye'de maalesef temel sorunlar konuşulamıyor. Konuşunca ya vatan haini ya bölücü oluyorsunuz. Sorunun temelinde bu var. Zaten bütün kongrelerimiz hakkında soruşturma açılıyor. Artık alıştık” dedi.
