|

Haber / Her radyo-TV konukluğu, 'mücadelede bir tuğla'dır

Ali Murat Güven
00:00 - 9/03/2007 Cuma
Güncelleme: 21:33 - 8/03/2007 Perşembe
Yeni Şafak
Haber / Her radyo-TV konukluğu, 'mücadelede bir tu
Haber / Her radyo-TV konukluğu, 'mücadelede bir tu

Geride bıraktığımız hafta boyunca ardarda konuk olduğum radyo ve televizyonların sayısı, düzenlediğimiz kısa film yarışmasının da etkisiyle, bu alandaki rutinimi fazlasıyla aştı. Ancak, doğrusu böyle bir yoğunluktan zerre kadar pişman değilim. Çünkü, konuk olduğum her programın ardından, ülkenin değişik köşelerinden bir grup genç adam ve kadının sinema ile daha bir alıcı gözüyle ilgilenmeye başladığını; bundan da önemlisi, orta hâlli bir kamera edinip kısa film çekme kararı aldığını duyuyor ve kendi kültür iklimimizde yaşanmaya başlanan bu coşku, bu canlılık karşısında çocuklar gibi seviniyorum.




Çabalarımızı düzenli olarak takip eden gönül dostlarımızın da iyi bildiği üzere, Hilâl TV'de hiç aksatmaksızın yürüttüğüm bir yorumculuk görevim var. Her cuma sabahı saat 09.00'da o hafta sonunun gösterime girecek yeni filmlerin tanıtımı… Sevgili meslektaşlarım Arzu ve Feridun Erdoğral'ın “Basında Bugün” bülteninde yaklaşık 8 aydan beri süregelen bu sunumların dışında, hangi kültür-sanat programına davet edilirsem edileyim, iki elim kanda bile olsa mutlaka gidip, “sinemanın toplumun dönüştürülmesindeki stratejik önemi” üzerine bir kaç kelâm etmeye çalışıyorum. Çünkü benim sinema yazarı olarak bu câmiadaki öncelikli misyonum, gösterime giren yerli ve yabancı filmlerin “basın bülteni” tarafgirliği içinde tanıtımı değil; hiç bir zaman da böyle bir derdim olmadı. Sinemadaki güncel gelişmeler ve gösterime giren yeni filmlerin tanıtımı da önemli elbette; onlara da hak ettiği kadar yer ve zaman ayırmaktayız. Ancak, toplumun -bu alandaki “ilk treni yıllar önce kaçırmış”- bir kesimi olarak, en kısa zamanda kendimize yeni bir "tren hattı" tesis etmek zorunda olduğumuza inanıyorum; benim asıl önceliğim de bu… (Böylece, benim sinema editörlüğündeki tavrımın ve tarzımın mantığını hâlâ anlayamamış olanlar da belki bu açık ve net açıklamanın ardından durumu nihayet kavrarlar.)




Geride kalan hafta boyunca ardarda katıldığım kültür-sanat programlarından en sonuncusu, Haber 7'de gazeteci-yazar Selahattin Yusuf dostumuzun hazırlayıp sunduğu “Kırk Ambar”dı. Çoğu program daveti ansızın geldiği için, bunların gün ve saatini sizlerle sayfamda bir hafta öncesinden paylaşamıyorum. Salı günkü bu son canlı yayın konukluğunun ardından, çok saygı duyduğum iki dosttan daha davet aldım. Bunlardan ilki, bu akşam (9 Mart 2007 Cuma) saat 21.00'de Türkiye'nin en kaliteli kültür ve sanat kanalı Mehtap TV'de yayımlanacak olan “Ufuk Ötesi” programı için… Rıdvan Kızıltepe üstadımızın hazırlayıp sunduğu bu programda “metafizik öyküler anlatan televizyon dramalarının çocuklar ve gençler üzerindeki etkileri”ni konuşacağız. Anten sisteminiz, uydudan yayımlanan Mehtap kanalının sinyalini almıyorsa, yayını bu kanalın resmî internet sitesinden de izleyebilirsiniz.


Bir diğer davet ise yazıları ve kitaplarını okuyarak büyüdüğümüz, kendisini yıllar yılı “önder ağabey” olarak sevip saydığımız Abdurrahman Dilipak'tan geldi. Hilâl TV'de cumartesi akşamları saat 21.30'da “Bir Başka Açıdan” adlı bir tartışma programı hazırlayıp sunan sevgili Dilipak'ın canlı yayın konuğu olmak; onun sadık bir okuru pozisyonundan, kardeşçe sevip saydığı, değer verdiği bir gazeteciye, bir “uzun yol arkadaşı”na dönüşmek gerçekten de heyecan verici…

Yaptıklarımızı birer “enâniyet gösterisi” olarak değil, “iyi niyetli birer çırpınış” gören ve bizleri bu şekilde tanıyıp seven bütün okurlarımızı, her iki programda da ekran başına davet ediyorum.


17 yıl önce