Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk, "Türkiye'de alt kimlik konusuna çözüm bulunursa birçok sorun da çözülmüş olur. Alt kimlik düşüncesini daha fazla ele almak gerekiyor" dedi.
Batı Anadolu Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu'nun (BASİFED) İzmir'de düzenlediği "Müzakere Süreci ve Sivil Toplum Kuruluşları" konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Joost Lagendijk, konferans sonrasında gazetecilerin soruları yanıtladı.
Konferansta, AB'nin, finanse ettiği sivil toplum örgütlerinin önerilerini dikkate aldığı yönündeki eleştirileri yanıtlayan Lagendijk, AB'nin, parasal olarak desteklemediği TÜSİAD gibi kurumların da görüşlerini dikkate aldığını bildirdi.
Görüş aldıkları sivil toplum örgütlerinden Türkiye hakkında tartışmalı bilgilerin geldiğini, bunların doğruluğu için de çifte kontrol yaptıklarını savunan Lagendijk, "Kimi zaman bu bilgiler Türkiye'nin aleyhine de olabiliyor.
Kimileri gerçek olabilir, kimileri olmayabilir. Mutlaka bilgileri kontrol ediyoruz. Eğer bir abartı varsa bunu rapora koymuyoruz. Yalnızca sevdiğimiz sivil toplum örgütlerini dinlediğimiz doğru değil" dedi.
Türkiye'de 301. maddeyle ilgili birçok eleştirinin olduğunu belirten Lagendijk, "Türkiye'nin çoğunluğu bu maddenin değişmesini istiyor. Ben söylüyorum diye değil. Umarım 301. madde değişecektir" diye konuştu.
Bir katılımcının "AB'nin verdiği sözleri tutmadığı" yönündeki sözleri üzerine Lagendijk, şunları kaydetti:
"AB'nin hiçbir sözünü tutmadığını görmedim. AB'nin Kıbrıs ile ilgili pozisyonu çok zayıftır. Evet AB bir hata yaptı. Kıbrıs sorunu çözülmedi ve 'Kuzey Kıbrıslılar'a' söz verdi ve bunu tutamadı. Çünkü kararlar bloke edildi. Türkiye bu konuda gerçekten haklı. AB'nin de suçlanması gerekiyor bu sorunları yarattığı için. Bu sorunu ortaya koydu, bu sorunları çözme olanağı olmadı.
Alt kimliğin tanınması bir sorun oluşturuyor. Buna çözüm bulunursa birçok azınlıklarla ilgili birçok sorun da çözülmüş olur. Alt kimlik düşüncesini daha fazla ele almak gerekiyor. Bir Türk kimliği altında.
Alt tipteki kimlikler çeşitli kimlikler alanına giriyor. Kimliği Türk, alt kimliği Kürt. Belki de bu tanımlama için olanak olabilir. Fakat benim istemediğim birşey bu. Türkiye'ye böyle birşeyi de önermiyorum. Alt kimliğin tanınması bir sorun oluşturuyor. Buna çözüm bulunursa birçok azınlıklarla ilgili sorun da çözülmüş olur. Alt kimlik düşüncesini daha fazla ele almak gerekiyor. "
