|

'Sezaryen kadınlar arasında moda oldu'

Tıbbi zorunluluk olmamasına rağmen sezaryenle yapılan doğumların yüzde 41'e ulaştığı, artışta, özel hastanelerin teşvikinin yanı sıra, kadınların isteklerinin de etkili olduğu bildirildi.

Aa
00:00 - 2/03/2007 Cuma
Güncelleme: 11:26 - 2/03/2007 Cuma
Yeni Şafak
'Sezaryen kadınlar arasında moda oldu'
'Sezaryen kadınlar arasında moda oldu'

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oktay Kadayıfçı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de yılda yaklaşık 1,5 milyon doğum gerçekleştiğini bunun yüzde 41'inin ise sezaryenle yapıldığını söyledi.


Bilindiğinin aksine sezaryenle doğumda anne ve bebek ölüm riskinin daha yüksek olduğunu belirten Kadayıfçı, her sezaryenle doğum sonrası ölüm riskinin de iki kat arttığını söyledi.

Türkiye'de doğumdan önce ve hemen sonraki dönemlerde ölüm oranının binde 20 civarında olduğunu vurgulayan Kadayıfçı, "İkinci kez sezaryenle yapılan doğumlarda bu oran binde 40'a çıkıyor, yani 30 bine yakın çocuk ölüyor" dedi.


ANNE İSTEĞİYLE SEZARYEN KABUL EDİLMİYOR

Kadayıfçı, başta ABD olmak üzere batılı ülkelerde anne isteğiyle sezaryen yapılmadığını, ancak Türkiye'de anne isteğiyle bu doğumun, gereklilik olmaması durumunda bile kolayca yapıldığını söyledi.

Anne isteğiyle yapılan sezaryenin "Tıbbi bir hata" olduğunu savunan Kadayıfçı, "Kadınlar normal doğumun nasıl olacağı konusunda eğitilmediği için korkuyor, doğum kanalında yırtıklar olacağına inanıyor. Bunun yerine (karnımda çizgi önemli değil) diyor. Yani çocuğun çıkarı ile annenin çıkarı çatışıyor.

Sakat riskinin de arttığı sezaryende sonraki nesillerin sağlığı da tehlikeye atılıyor" dedi.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre kabul edilebilir sezaryen oranının yüzde 5-15 arasında değiştiğini kaydeden Kadayıfçı, Türkiye'deki oranın ise normal şartlarda yüzde 10'ların altında olması gerektiğini söyledi.


NORMAL DOĞUMUN GÜCÜ

Sağlık Bakanlığının, sezaryeni desteklemediğini ve kontrol altına almak için projeler geliştirdiğini vurgulayan Kadayıfçı, bilinçsiz yapılan sezaryenler nedeniyle milli ekonominin de kayıp yaşadığını söyledi.

Normal doğumların kadınlara hiç bir zararının bulunmadığını belirten Kadayıfçı, normal doğum yapan anne ile çocuk arasındaki sevgi bağının ise daha da güçlü olduğunu söyledi.

Hekimler olarak babaların da doğumlara girmesi taraftarı olduklarını anlatan Kadayıfçı, "Çocuğun kolay yapılmadığını anlayan babanın, hem eşine hem de çocuğuna olan sevgisi artıyor" dedi.


'MODA OLDU'

Adana Tabip Odası Başkanı Osman Küçükosmanoğlu ise, eğitim düzeyi arttıkça, sezaryenle yapılan doğumların da arttığını belirterek, "Sezaryenle doğum kadınlar arasında adeta moda oldu" dedi.

Kadınların estetik kaygılar ve kolay olduğuna inandığı için sezaryeni istediklerini vurgulayan Küçükosmanoğlu, bazı kadınların doğacak çocuğunun burcunu belirleyecek şekilde sezaryen tarihi aldığını ileri sürdü.

Sağlıkta moda olmayacağını belirten Küçükosmanoğlu, sezaryenin ancak istisnai durumlarda yapılması gerektiğine dikkati çekti.


ÖZEL HASTANELER TEŞVİK EDİYOR

Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Adana Şube Başkanı Mehmet Antmen de, sezaryenin özel sağlık kuruluşları tarafından özellikle teşvik edildiğini ileri sürerek, doğum yapacak kadınların ise yanlış yönlendirildiğini iddia etti.

Antmen, normal yapılacak doğumun 700-800 YTL civarında olduğunu, ancak cerrahi müdahaleyle bu rakamın 2-3 bin YTL'ye kadar çıktığını belirterek, "Özel hastaneler ticarethane mantığıyla insana para kazanılacak bir meta gözüyle bakıyorlar. Kazanacakları paraya göre endikasyon (tıbbi gereklilik) teşhisi koyuyorlar. Toplumumuzda doktorlara güven üst düzeyde olduğu için, yeterli parası olmasa da insanlar mecburen sezaryeni kabul ediyor" diye konuştu.

Antmen, son yıllarda devlet hastanelerinde uygulanan "performans" sisteminin de sezaryen oranının artmasında etkili olduğunu iddia ederek, performans üzerinden döner sermaye alan doktorların daha fazla müdahale için kolay yolu seçtiklerini ileri sürdü.

Avrupa Birliği ülkelerinde performans sistemi uygulanmadığı için sezaryenin yüzde 10'larda olduğunu belirten Antmen, bu uygulamaya son verilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.


17 yıl önce