Eğitimde mortgage uygulaması, Tüm Özel Eğitim Kurumları Derneği (TÖDER)'in 3. Olağan Genel Kurul Toplantısında dile getirildi. Mortgage uygulamasını dile getiren TÖDER Başkanlığı'na getirilen Bahçeşehir - Uğur Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Enver Yücel, devletin çocuğunu özelde okutan veliyi desteklemesi gerektiğini belirterek "Nasıl ki mortgage sistemi ile ev alana 20-25 yıllık kredi veriliyorsa, daha önemli bir yatırım olan eğitim için de uzun vadeli ve düşük faizli kredi verilmeli” şeklinde konuştu.
Eğitim harcamasının önemli bir kısmının velinin vergisinden indirilmesi gerektiğini söyleyen Enver Yücel, 'Eğitimde mortgage' uygulanmasını istedi.
Artan öğrenci sayısı ve okulların sayıca yetersizliği eğitimin temel sorunlarını oluşturuyor. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, son beş yılda bakanlığına ayrılan bütçenin tüm bakanlıklar içerisinde en yüksek bütçe olmasına rağmen yine de maddi kaynakların yeterli olmadığını ve mevcut imkânlarla artan eğitim talebine cevap vermeye çalıştıklarını söyledi. Eğitimde özel okullardan yararlanılmasının bu noktada gündeme geldiğini belirten uzmanlar ise, dar gelirli veya çocuğunu özel eğitim kurumlarına göndermek isteyen ailelerin teşvik edilmesi için eğitimde de mortgage tipi bir kredilendirme yapılanmasının ABD'de uygulandığını hatırlattılar.
Özel sektörün kalkınmada öncelikli illerde eğitim yatırımı yapması ve düşük maliyetle öğrenci okutulması için teşvik edilmesinin önemine değinen Yücel, "Arsa ve uzun vadeli düşük faizli kredi verilmeli ya da devletin kendisini nasıl borçlanıyorsa özel sektörün Hazine garantisiyle düşük faizli kredi alması sağlanmalıdır. Kalkınmada öncelikli illerde özel kolejler açmak istiyoruz. O bölgelerde okuma ve eğitim arzusu büyük. Devlet özel öğretimi desteklemeli" diye konuştu. Konuyla ilgili olarak eğitim camiası ise ikiye bölündü. Böyle bir uygulamanın eğitimin problemlerini az da olsa hafifleteceğini düşünenlerin yanında, uygulamanın dar gelirli aileler tarafından kullanılamayacağını savunanlar da var.
Konuyla ilgili açıklama yapan Milliyet Gazetesi yazarı Abbas Güçlü, "Devlet her sektöre destek olduğu gibi eğitim sektörüne de destek olmalı. Fakat özel okullar da verdikleri eğitim kalitesini arttırmalıdır. Türkiye'de fakir olduğu için çocuğunu özel okula gönderemeyen aileler yok. Verdiği paranın karşılığını alamadığı için özel okulları tercih etmeyen aileler var. Eğitimi sadece para kazanılacak bir iş olarak gören özel okul yöneticileri bu anlayışlarından vazgeçmediği sürece mortgage tipi bir kredilendirme bile yapılsa bile boşunadır" dedi.
Türk Eğitim-Sen Başkanı Şuayip Özcan, eğitimde mortgage uygulamasının başlatılması ile ilgili olarak, "Kişilerle bankalar arasında ticari ilişki kurularak kredi verilebilir. Konut için uygulamaya sokulan mortgage sisteminde de görüldü ki dar gelirli vatandaşın bu tip uygulamalardan faydalanması çok zor. Asgari ücretle çalışan vatandaş neyine güvenerek bankadan kredi alıp çocuğunu özel okula göndersin" dedi.
Eğitim-Sen Başkanı Alaattin Dinçer ise, "Bu sistem Amerika ve Şili'de uygulanmış ve çökmüştür. Orada, hem öğrenciler hem de veliler bu sistemden şikâyetçiydiler. Böyle bir uygulamanın özel okulların kontenjan açığını doldurmak istemelerinden başka bir amacı yoktur. Türkiye özel okullara kaynak aktaracağına devlet okullarının derslik sayısını ve eğitim kalitesini arttırmaya çalışmalıdır” şeklinde konuştu.
