Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, göreve geldiklerinden beri en önemli hedeflerinin, kadının insan hakları bilincinin yerleşti-rilmesi, kadın hakları konusunda farkındalığın arttırılması, kadına yönelik ayrımcılığın sonlandırılması, sosyal ve ekonomik hayatta kadınların statülerinin yükseltilmesi olduğunu söyledi. Bu amaçla Anayasa'nın bazı maddeleriyle ceza ve iş kanununda değişiklikler yapıldığını belirten Çubukçu, “Ancak bu hakların hayata geçirilmesi, yasaları yapmaktan daha güç. Biz, bu zorlu sürece talip olduk. Bu yasaları toplumun benimsemesi için mücadeleye başladık” dedi.
Özellikle erkeklerin bu konuda bilinçlendirilmesi ve toplumsal zihniyet değişikliği yapılması gerektiğine dikkati çeken Çubukçu, bu amaçla başlatılan “Kadına Yönelik Şiddete Son Kampanyası” kapsamında, asker ve polislerin eğitimi için İçişleri Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı ile protokol imzaladıklarını, kampanya logolu etiketlerin erkek ceketlerinde yer almasını sağladıklarını anlattı.
Türkiye'de yüksek öğrenim gören kadınların is-tihdama katılımının, Avrupa ülkelerinden daha yüksek olduğunu belirten Çubukçu, yeterince eğitim sahibi olmayan kadınların da iş gücüne katılması için çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Sermayesi ve yeterli eğitimi bulunmayan kadınların iş gücüne katılımında mikro kredi sisteminin önemine dikkati çeken Bakan Çubukçu, İçişleri Bakanlığı'na gönderdikleri yazıyla il özel idarelerince verilen mikro kredilerde kadınlara pozitif ayrımcılık yapılmasını istediklerini ifade etti.
Çubukçu, ayrıca Türkiye ile İtalya'nın OECD ülkelerinde kadın istihdamının arttırılması konusundaki projenin ana sunucusu ve savunucusu olduğunu kaydetti.
Erkekleri yetiştirenlerin de kadınlar olduğunu ve zihniyet değişikliği sağlamada annelere önemli görevler düştüğünü belirten Bakan Çubukçu, şunları kaydetti:
“Her zaman söylüyorum. Siyaset yapmamda bu kadar rahat olmamın nedeni eşimin annesi ve onun eşimi yetiştirme tarzıdır. Annem ve babam da çocuklarını yetiştirirken kız ve erkek çocukları arasında ayrım yapmadığı gibi kız çocuklarını daha çok yüreklendirirdi. Ben de oğlumu temel insan hakları bilinci ve kadınlar konusunda ziyadesiyle eşitlikçi bir bakış açısıyla yetiştirdiğimi düşünüyorum. Şu ana kadar bu konuda oğlumun olumsuz tutum, davranış ve sözünü görmedim. Bu konuda oldukça ön yargısız.”