Son dönemde toplumdaki pek çok eğilim, dizilerdeki yansımalarıyla beraber tartışılıyor. Bu tartışmalarda Kurtlar Vadisi'nin şiddete etkileri, töre dizilerinin Güneydoğu yaşamını ne kadar yansıtıp yansıtmadığı ya da aldatma, ihanet, dağılan evlilikler gibi konuları işleyen pek çok dizinin toplumu nasıl yönlendirdiği üzerinde duruluyor. İçeriklerine bakıldığında da dizilerde büyük değişim yaşandığı göze çarpıyor. Müzikleri, çekim kalitesi ya da oyuncu performanslarnın yanısıra dizilerde en çok değişen şey elbette senaryolar oldu.
Birkaç yıl önceki dizilerde hikayeler bir ev ya da mahalle etrafında şekilleniyor, buradaki yaşam ekrana yansıyordu. Perihan Abla'yla başlayan bu süreç Bizimkiler, Süper Baba, Mahalenin Muhtarları, Ferhunde Hanımlar, Baba Evi ile devam etti. İkinci Bahar, Ekmek Teknesi de eski formatların günümüz koşullarına uyarlanmış halleriydi. Ancak bugüne gelindiğinde bu hikayelere benzer diziler bulmak neredeyse imkansız. Elbette diziler günümüz koşullarından beslenerek izleyiciye sunuluyor ancak sonuca bakıldığında, reyting alması, sansasyon yaratması için kimi değerlerin gözden kaçırıldığı gözlemleniyor.