|

Yeni Şafak zor zamanda konuştu

"Türkiye'nin Birikimi" sloganıyla 12 yıl önce yayın hayatına başlayan Yeni Şafak, ilk sayısından bugüne ilkelerinden ödün vermedi. Türkiye, derin güçlerin toplum mühendisliği çabalarını, çeteleri, andıççıları, inanç ve ifade özgürlüğü yönündeki çabaları, 28 Şubat'ın gerçek yüzünü y'tan okudu, okumaya devam edecek...

00:00 - 23/01/2007 Salı
Güncelleme: 01:14 - 23/01/2007 Salı
Yeni Şafak
Yeni Şafak zor zamanda konuştu
Yeni Şafak zor zamanda konuştu

Yeni Şafak, 23 Ocak 1995'te Topkapı'da mütevazı bir binada gazeteciliğe yürekten inanmış, genç bir ekip tarafından 'Türkiye'nin birikimi' sloganıyla yola çıktı. İlkelerinden ve bağımsızlığından bir gün bile ödün vermeden daima büyüyerek ve ufkunu genişleterek bugünlere geldi.

Türkiye'nin çok hassas süreçlerden geçtiği bu dönemde kamuouyu, derin güçlerin toplum mühendisliği çabalarını, devlet içindeki çetelerin varlığını ve postmodern 28 Şubat darbesinin gerçek yüzünü Yeni Şafak'tan okudu.

ÖZGÜRLÜKLERİN YILMAZ SAVUNUCUSU

Yeni Şafak, yayın hayatına başladığından bu yana demokrasinin, hak ve özgürlüklerin en önemli savunucusu oldu. Söz konusu hassas dönemlerin hassas dengelerinde sansürlenen, andıçlanan gazeteci ve aydınlara içtenlikle kucak açtı.

Özgün haberleri, saygın yorumları ve çarpıcı manşetleriyle gündem belirledi. Üstü örtülen, gizlenen pek çok yolsuzluğu Yeni Şafak açığa çıkardı. Haksızlığa uğrayan bütün kesimlerin sesini duyurdu, duygularına tercüman oldu. Bu mücadelesi nedeniyle zaman zaman tacizlerin, saldırıların ve baskıların hedefi de oldu. Fakat Yeni Şafak gerçekleri söylemekte, doğru bildiği yolda ilerlemekte en küçük bir tereddüt göstermedi.

HER GÜN DAHA DA BÜYÜYORUZ

Yeni Şafak'ı 12 yıl önce Kış ailesiyle Ahmet Şişman kurdu. Yayını sürdürme konusunda yapılan büyük fedakarlıklardan sonra bayrağı Albayraklar devraldı. Albayraklar'ın sahipliğinde Yeni Şafak'ın imkanları genişledi ve Türk basınının olmazsa olmazlarından biri haline geldi. Halen Genel Yayın Yönetmeni olan Mustafa Karaalioğlu'ndan önce Yeni Şafak'ı sırasıyla Mehmet Ocaktan, Nabi Avcı, Akif Emre, Yusuf Kaplan, Selahattin Sadıkoğlu yönetti.


Formülümüz basit, herkes için demokrasi
Mustafa Karaalioğlu:
Çıkış noktamız, 'daha güzel bir Türkiye, daha güzel bir yeryüzü'. Varmak istediğimiz nokta da bu. Formülümüz basit; 'herkes için' demokrasi, insan hakları. 'Herkes'in inandığı gibi yaşaması, düşündüğünü özgürce söylemesi. Geride bıraktığı 12 yıllık yayın hayatının her gününde bu değerleri gözeten Yeni Şafak'ın Türk basın hayatında 'özel' bir yeri var. Türkiye'de ve dünyada 'gerçekte neler olduğunu' anlamak isteyenler, Yeni Şafak'ı, Yeni Şafak'ın ne dediğini gözardı edemez. 'Acaba Yeni Şafak ne yazmış?' sorusu, 'resmin tamamını görmek ve okumak' isteyenler için kaçınılmaz bir sorudur. Yeni Şafak okurları, eğitimli, bilinçli, kentli, dinamik ve başka basın organlarına göre genç profiliyle, dünyadaki hızlı 'değişim'i en iyi izleyen kitleyi oluşturuyor.


Yeni Şafak'a hayat veren yayın yönetmenleri anlatıyor
Entellektüel birikimini gündemle buluşturdu
Nabi Avcı
: Yeni Şafak, ilk çıktığı günden bugüne, Türkiye'nin su yüzüne pek çıkmayan entellektüel birikimini, aktüel gündemle buluşturmayı hedefleyen bir gazete oldu. Bugün, bu hedefine, her kesimden yüzbini aşan nitelikli bir okuyucu kitlesiyle ulaşmış olması gerçekten sevindiricidir. Günümüzde, özellikle görsel medya aracılığıyla yayılan sığlaşma ve enformatik cehaletin boyutları ve olumsuz sonuçları düşünülürse, Yeni Şafak'ın üstlendiği misyonun değeri daha iyi anlaşılır. Yeni Şafak'a nice başarılı yıllar diliyorum.

Medyaya farklı bir anlayış getirdi
Mehmet Ocaktan
: Yeni Şafak, Türk basınında haberi önceleyen farklı bir ses olmayı hedefleyerek başlangıç yaptı. Bunu Türk medyasında yapmak kolay değil ve birçok zorluğun aşılması gerekiyordu. Fakat Yeni Şafak, mütevazı imkanlarıyla o günün şartlarına ve Türkiye'nin siyasi yapısına rağmen bu anlayışını tavizsiz bir biçimde sürdürdü. Geleneksel Babıali'de yargılayan ve insanları kendilerinin istemediği sıfatlarla mahkum eden bir gazetecilik anlayışı var. Zaten Yeni Şafak'ın doğuşunun temel nedenlerinden birisi de bu anlamda farklı bir anlayış geliştirmekti. Hem bu ülkenin değerleriyle barışık olacaktık, hem de özgürlükler, demokrasi ve insan hakları konusunda da alabildiğine geniş ve rahat bir gazete olacaktık. Bunu başardık. Tabii daha alınacak çok yol var. Gazetenin o başlangıçtaki sahipleri olan Kış ailesi bu anlamda gerçekten önemli fedakarlıklarda bulundular. Devamında Albayraklar'ın almasıyla da gazete daha farklı bir boyuta taşındı, imkanları genişledi. Albayraklar ellerini taşın altına koyarak gerçekten çok kahramanca bir iş yaptılar. Tabii bu süre içerisinde ufkumuz da genişledi, gazete siyasi temelleri itibariyle bir gelenek kazandı.

Medeniyet iddiasının sesi
Yusuf Kaplan
: Yeni Şafak, 13. yaşına bastı ve "ergenlik çağı"na ulaştı: Artık aklını/deneyimlerini daha iyi kullanabilir; hem Türkiye'de, hem de dünyada olup bitenleri, derin nefes alarak uzun soluk üretecek bir dille yorumlayabilir. Bunun yolu, bizim medeniyet iddiamız perspektifinde yayın yapmaktan geçiyor. Dünyanın büyük bir bunalımın eşiğine sürüklendiği, İslâm'ın küresel tehdit olarak konumlandırıldığı, Türkiye'nin büyük dönüşümlere gebe olduğu şu alacakaranlık ortamda, kitlelere bizim medeniyet iddiamızı, omurgamızı yitirmeden ulaştırabilmek gerekiyor. Eğer bunu yapamazsak, boşuna kürek çekmiş oluruz. Yeni Şafak'ın son dönemde habercilikte yaptığı atılımlar, medeniyet iddiamızın sesi olabilecek yeni açılımlarla desteklendiği zaman, ülkemizin bütün kesimlerine tarihsel derinliği, entellektüel zenginliği ve ufku olan parlak bir gelecek ve özgüven sunabilecek bir kıvama gelebilir.

17 yıl önce