|

Baykal'dan Erdoğan'a cevap

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'de yaşanan kaygının, Başbakan Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olup olmayacağı noktasında olduğunu kaydederken, “Onun rakibinin kim olacağıyla ilgili Türkiye'de ilgi ve heyecan yoktur” dedi.

Anka
00:00 - 11/03/2007 الأحد
Güncelleme: 14:19 - 11/03/2007 الأحد
Yeni Şafak
Baykal'dan Erdoğan'a cevap
Baykal'dan Erdoğan'a cevap

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'de yaşanan kaygının, Başbakan Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olup olmayacağı noktasında olduğunu kaydederken, “Onun rakibinin kim olacağıyla ilgili Türkiye'de ilgi ve heyecan yoktur. Çünkü AKP yöneticileri ilan etmişlerdir ki, parlamentodaki 3'te 2'ye yakın çoğunluklarını kendileri kullanacaklardır ve kendi içlerinden birini seçeceklerdir” dedi.

Deniz Baykal, Kadın Kolları tarafından düzenlenen “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” etkinliğine katıldı. Burada gazetecilerin sorularını Başbakan Erdoğan'ın CHP'nin Cumhurbaşkanı adayını açıklamasına yönelik sözlerinin anımsatılması üzerine, Türkiye'nin cumhurbaşkanı seçimi ile ilgili kaygısının, Başbakan Erdoğan'ın rakibinin kim olacağı noktasında ortaya çıkmadığını söyledi. Yaşanan kaygının, Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olup olmayacağı noktasında olduğunu dile getiren Baykal, “Onun rakibinin kim olacağıyla ilgili Türkiye'de ilgi ve heyecan yoktur. Çünkü AKP yöneticileri ilan etmişlerdir ki, parlamentodaki 3'te 2'ye yakın çoğunluklarını kendileri kullanacaklardır ve kendi içlerinden birini seçeceklerdir. Artık AKP'nin rakip Cumhurbaşkanı adayı kim olur diye bir konu gündemde yoktur. Ama Başbakan sanki sorun, sıkıntı, gerilim kendi adaylığından kaynaklanmıyormuş gibi bilgiyi, dikkati, kendi dışındaki adaylıklar konusuna çekmeye çalışıyor. Türkiye'nin böyle bir sorunu yok” diye konuştu.

Baykal, bu konudaki anlayışlarının açık ve net olduğunu, Türkiye'de cumhurbaşkanının bir dayatmayla değil, uzlaşmayla seçilmesi gerektiğine inandıklarını anlatırken, herkesi de bu anlayışla davranmaya çağırdı. Baykal, kimsenin “ben aday olacağım” diye ortaya çıkmasına gerek olmadığını dile getirirken, “Cumhurbaşkanlığı kapıp kaçırılmamalıdır. Cumhurbaşkanlığı, Türkiye tarafından bunu en iyi yapacak insana bir görev olarak verilmelidir ve seçim bunu ortaya koymalıdır” dedi. Seçimin elbette yapılacağını ancak seçimle anayasanın öngördüğü cumhurbaşkanlığı kavramına yakışan bir adayın oraya seçilmesi gerektiğini belirten Baykal, “Cumhurbaşkanının arkasında Türkiye'nin büyük bir mutabakatı olmalıdır. Halkın büyük ölçüde desteği olmalıdır, sadece parlamentonun değil. Parlamentoyu seçen halkın yüzde 50'sinden fazlasının desteği, Cumhurbaşkanının arkasında olabilmelidir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanının bir çatışma ve gerilim sonucunda değil, uzlaşma ve ortak bir anlayışı paylaşma içinde seçilmesi gerektiğine işaret eden Baykal, şöyle dedi:

“Seçilen cumhurbaşkanı, orduyla kavgalı olmamalıdır. Seçilen cumhurbaşkanı yargıyla kavgalı olmamalıdır. Seçilen cumhurbaşkanı üniversitelerle kavgalı olmamalıdır. Seçilen cumhurbaşkanı halkın ezici çoğunluğuyla kavgalı olmamalıdır. Seçilen cumhurbaşkanı, orduyla da, yargıyla da, üniversiteyle de, halkla da bütünleşebilmelidir, uyum ve iş birliği içine sokabilmelidir. Türkiye'nin buna ihtiyacı vardır.”

HERKES SENİN ADAYLIĞINDAN TELAŞLANIYOR

Deniz Baykal, seçilecek cumhurbaşkanının, 70 milyonun Cumhurbaşkanı olacağını, TSK'nın başkomutanı olacağını dile getirirken, Başbakan Erdoğan'a, “”Sen bırak falanın filanın adaylığını, sen kendine bak. Herkes sen olursun diye korkuyor, senin adaylığından telaşlanıyor” dedi. Baykal Erdoğan'ın ve partisinin cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda “son ana kadar aday olmayız” dediğini ifade ederken, “Niye olmuyorsun? Kendi adaylığını ilan etmekten korkuyorsun, ondan dolayı olmuyorsun. Kendi adaylığının toplumda tartışma konusu olmamasını sağlamak istiyorsun. Ondan koymuyorsun. Bu tereddüt, bu belirsizlik doğru değildir. Türkiye rahatlatılmalıdır” diye konuştu.

Erdoğan'ın kendine güvenemediği için aday olacağını söyleyemediğini, son anda söylemeyi düşündüğünü savunan Baykal, “Gelişmelere bir bakalım belki söyleyemez durumda olabilirim diyor. Aday olmama şansını da elinin altında tutmaya çalışıyor. Bunlar doğru değil. Al kararını 'olmayacağım' de, 'uzlaşmayla yapacağız' de, herkes katkı yapsın, Türkiye ferahlasın. Bir emrivakiyle Türkiye'ye kendi adaylığını kabul ettirme kapısını, şansını açık tutmak için şimdi Türkiye'yi böyle bir bekleyişin içine sokup, zaman geçirerek, oyalamaya çalışıyor” dedi.

٪d سنوات قبل