|

MÜSİAD: Sıkı mali politika gevşetilmeli

MÜSİAD'ın hazırladığı, “Türkiye'nin Dönemsel Değişimine Genel Bakış” isimli raporda, Türkiye'nin, 2001 yılından beri uyguladığı sıkı mali politikasını biraz gevşeterek orta vadede devam etmesi gerektiği belirtildi.

Anka
00:00 - 11/03/2007 Pazar
Güncelleme: 14:06 - 11/03/2007 Pazar
Yeni Şafak
MÜSİAD: Sıkı mali politika gevşetilmeli
MÜSİAD: Sıkı mali politika gevşetilmeli

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD) hazırladığı, “Türkiye'nin dönemsel Değişimine Genel Bakış” isimli raporda, Türkiye'nin, 2001 yılından beri uyguladığı sıkı mali politikasını biraz gevşeterek orta vadede devam etmesi gerektiği belirtildi.

MÜSİAD Ankara Şubesi'nin hazırladığı, “Türkiye'nin Dönemsel Değişimine Genel Bakış” isimli raporda, mali disiplinin en kolay hedefleri arasında olan alt yapı ve eğitim harcamalarındaki kısıtlamaların uzun vadede Türkiye'nin rekabet gücünü düşüreceğin kaydedildi. Raporda, maliye politikasının kısıtlamaları altında Türkiye'nin alt yapı yatırımlarının özel sektör işbirliğiyle yapılarak artırılması gerektiği vurgulandı.

DÜNYADA ENFLASYONUN YÜKSELME İHTİMALİ DÜŞÜK

Raporda, Çin, Hindistan ve diğer emek gücü Doğu Asya ülkelerinin dünya ekonomisine entegre olma sürecinde ülke bazında para ve maliye politikalarına gereksiz reel genişlemeler ve dış kaynaklı şok haricinde dünyada orta ve uzun vadede enflasyon yükselme ihtimalinin çok düşük olduğunun altı çizildi. Türkiye'de de uygulanan para politikaları sonrasında enflasyonun eski seviyelerine yükselmesinin zor olduğu vurgulanan raporda, şu görüşlere yer verildi: “Buna karşılık, enflasyonun bugünkü seviyelerinden daha aşağıya indirilmesi son birkaç yıllık dezenflasyon sürecinden çok daha maliyetli ve zor olabilir. Kur ve fiyat geçişkenliği Türkiye'de oldukça yüksek. Bu durum göz önüne alındığında ise enflasyonun ani çıkışlarından geriye dönüşü uzun zaman alabilir. Dezenflasyonist para politikalarının YTL'nin değerli kalmasını sağladığı ortamlarda ise diğer makroekonomik değişkenler de etkilenebilir. Bu da dış dengede devam eden bozulma ihtimali gibi risk faktörlerini kuvvetlendirir.”

Türkiye'nin kalıcı büyüme trendini yakalayabilmesi için istihdam ve verimliliğini bir arada gerçekleştirmesi gerektiği kaydedilen raporda, istihdam artışının verimlilik artışından daha önemli olduğuna işaret edildi.

"16 MİLYON KİŞİYE YENİ İŞ SAHASI GEREKİYOR"

Tarım dışı istihdamın nüfusa oranın şu anda yüzde 22 olduğu hatırlatılan raporda, Türkiye'nin 5 sene içinde Kore seviyesi olan yüzde 43'e yükseltilebilmesi için 16 milyon kişiye yeni iş sahalarının yaratılması gerektiği ifade edildi. Raporda, bunun tarım dışı istihdamın iki katına çıkarılması anlamına geldiği belirtilirken, Türk ekonomisinin son 5 yılda 3 milyon kişiye tarım dışı istihdam yarattığına dikkat çekildi.

17 yıl önce